ANA (Yatay) MENÜ

Kitap Sözlüğü > Bir Türk Ailesinin Öyküsü

 

Bir Türk Ailesinin Öyküsü

Bir Türk Ailesinin Öyküsü

★★★★★
Yazar     : İrfan Orga
Yayınevi : Ana Yayıncılık
Türkçesi : Arın Bayraktaroğlu


Bu kitap ilk olarak İngiltere'de İngilizce olarak yayımlanmış, sonrasında ise Arın Bayraktaroğlu tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir.

Adam sen de : Bir işin önemsenmediğini anlatmak için kullanılan söz
Ahu zar : Ah çekmek, dert yanmak, sızlanmak
Alı al moru mor : Koşturup durmaktan yüzü kızarmış durumda
Antet : Kağıt veya zarf üzerine basılmış, kurumsal kimliği tanıtıcı nitelikte ad ve adres
Arap bacı : Eskiden evlerde çalışan siyahi ve Türkçesi düzgün olmayan hizmetçi kadınlara verilen ad
Au revoir : "Güle güle" anlamında Fransızca söz dizisi
Avurt : Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü
Azamet : Gösteriş, çalım, gurur 2) Kendini önemli gösterme
Azizlik : Mec. ~üzecek hareketlerde bulunma
Balkan Savaşı : Osmanlı ile Balkan devletleri (Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan, Karadağ) arasında toprak paylaşımı sebebiyle çıkıp Ekim 1912-Ağustos 1913 arasında süren savaşların ilki
Banliyö : Şehir merkezinden uzakta veya sınırına yakın yerleşim bölgelerine verilen ad
Başkonsolos : Yabancı ülkelerde, orada bulunan yurttaşların haklarını koruyan ve bağlı olduğu devlete siyasal ve ticari bilgileri veren en yüksek derecedeki dış işleri görevlisi
Bayswater : Londra'nın batısında bir yerleşim bölgesi
Beylik laf : Herkesin kullandığı, etkisi kalmamış söz
Bide : Özellikle Avrupa ülkelerinde banyolarda bulunan ve üreme organları veya anüsü yıkamak amacıyla kullanılan alafranga tuvalet benzeri lavabo
Bon jour : "Günaydın, merhaba" anlamında Fransızca kelime
Bonbon : Şerbet içinde kaynatılıp üzeri şekerle kaplanmış meyve
Bostan : Sebze bahçesi
Bratislava : Orta Avrupa'da yer alan Slovakya'nın en büyük şehri ve başkenti
Büyükelçi : Bir devletin başka bir devletteki en yüksek düzey temsilcisi
Cavelleria Rusticane : Pietro Mascagi tarafından bestenmiş, İtalyanca opera (sözlerinin çoğu şarkılı olarak söylenen tiyatro eseri) 
Cenaze marşı : Polonyalı ünlü piyanist ve besteci Frederic Chopin (1810-1849) tarafından bestelenmiş ve cenaze törenlerinde kullanılan marş.Dinlemek için tıklayın
Cerbeze : Güzel, inandırıcı konuşma
Churchill : 1874-1965 arası yaşamış, 2.Dünya Savaşı'nda Birleşik Krallık'ın başında bulunmuş, 9 yıl başbakanlık yapmış, 1953 de Nobel Edebiyat Ödülü almış Winston S.Churchill
Civcivli : ~Gürültülü, telaşlı, kalabalık yer
Cochon americaine : "Amerikan domuzu" anlamında Fransızca söz dizisi
Comment allez-vous : "Nasılsınız" anlamında Fransızca söz dizisi
Cüz : Kuran'ın bölünmüş olduğu 30 parçadan her biri
Çıkın : Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça
Çıma : Halat ucu anlamına gelen kelime. Kitapta rıhtım işçisi anlamında hatalı kullanılmış!
Çuha : Tüysüz, ince, sık dokunmuş bir kumaş türü
Delişmen : Çılgın, delice tavırlı ve hareketleri ölçüsüz olan
Denk, -gi : Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmış biçimi
Derbeder : Davranışları düzensiz kimse
Despot : Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse
Deutscland über alles : 1841'de yazılmış Alman milli marşının 2.Dünya Savaşı sonrasında marştan çıkarılan "Almanya her şeyden üstündür" anlamına gelen ilk mısrası
Diplomat : Dış politika ile uğraşan ve ülkesini temsil etmekle görevlendirilen kimse
Divanıharp : Askeri mahkeme
Dolphin Square : Londra'da bulunan ve şehrin içinden geçen Thames Nehri kıyısında bulunan, zamanında milletvekilleri ve lordların da oturduğu çok sayıda binadan oluşan özel bir site 
Dun Laoghaire : İngiltere'nin batısındaki İrlanda adasının başkenti Dublin'e bağlı ve güneydoğusunda bulunan bir sahil banliyösü
Egzotik : Uzak, yabancı ülkelerle ilgili
Emprezaryo : Belli bir yüzde karşılığında bir sanatçının çalışma programlarını ve anlaşmalarını düzenleyen kimse
Ensa : Konser, dans, tiyatro vb. faaliyetler ile İngiliz silahlı kuvvetler personelini eğlendirmek için 1939 yılında kurulmuş dernek
Enver : 1881-1922 arası yaşamış, Trablusgarp, Balkan, 1.Dünya, Çanakkale... savaşlarına katılmış Osmanlı komutanı ve siyasetçi Enver Paşa
Etnolojik : İnsanların ırklara ayrılışının oluşumu, yeryüzüne yayılışını, aralarındaki nitelikleri inceleyip karşılaştıran ve sınıflandıran etnoloji bilimi ile ilgili 
Euclid : MÖ. 330-275 arası yaşamış Mısır'lı matematikçi Öklid'in dik üçgen, doğrular vs. ile ilgili geometrik teoremleri
Firkete : Kadınların saçlarını tutturmak için kullandıkları U biçimine benzer saç tokası
Freud : 1856-1939 arası yaşamış, psikanaliz biliminin kurucusu nörolog Sigmund Freud
Freya Stark : 1893-1993 arası yaşamış, İngiliz&İtalyan kaşif ve seyahat yazarı kadın.Ortadoğu seyahatleri hakkında bir çok kitabı ve birkaç otobiyografisi vardır
Fütursuz : Çekinmez, umursamaz
Galsworthy : 1867-1933 arası yaşamış, 1932'de Nobel Edebiyat Ödülü almış İngiliz yazar John Galsworthy
Geniş yürekli : Mec. Çabuk telaş göstermeyen, tasasız kimse
George Eliot : Yaşadığı 1819-1880 arası kadın yazarlara itibar gösterilmediği için erkek takma adı kullanan ve romanlarındaki psikolojik çözümlemeler ile bilinen İngiliz kadın yazar Mary Anne Evans
Gergef : Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarayan, çoğu dikdörtgen biçimli çerçeve
Guilford : Amerika'nın kuzeydoğusundaki Connecticut eyaletine bağlı bir sahil şehri.New York şehrinin ise ~120 km.kuzeydoğusundadır. 
Gümüş yıl : Eşlerin evliliklerinin 25. yılı
Halayık : Zorla çalıştırılan genç kadın hizmetçi. Cariye
Hare hare : Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan
Haspa : ~Dişilere şaka yollu söylenen bir hitap sözü
Hemşire : Kadınlara söylenen bir seslenme sözü. Bacı
Herodotus : MÖ. 5.yy.da yaşamış, gezilerinde gördüğü yerleri ve insanları anlattığı "Herodot Tarihi" eseriyle bilinen antik yunan tarihçisi ve yazarı
Heyhat : Yazık, ne yazık anlamında kullanılan söz
High Holborn : Londra'nın merkezinde bir cadde
Hisar : Küçük kale
Homeros : Truva savaşını konu alan İlyada ve Odessa destanlarının yazarı olduğu düşünülen antik Yunan şairi ve yazar
Howth : İrlanda'nın başkenti Dublin şehrine bağlı ve kuzeydoğusunda bulunan yarımada köy
I1 est mon frere : "O benim erkek kardeşim" anlamında Fransızca cümle
Inverness Terrace : Londra'da bulunan ve temel otel hizmetlerine (çamaşırhane+oda temizliği+odaya servis) sahip olup çoğunlukla küçük olan kiralık daireleri ile bilinen bir sokak
İbrişim : Kalınca ipek iplik
İçerlemek : Yavaş yavaş öfkelenmek
İsterik : Duyu bozukluğu, çırpınma, kasılma ile kendini gösteren ruhsal bozukluk
je viens mon vieux mais où est mon chapeau : ? (s.237)
Kameriye : Bahçede yazın oturmak için yapılan üstü kapalı, süslü çardak
Kapatma : Metres
Kaput : Asker paltosu
Katolik : Papa'yı Hz.İsa'nın bazı yetkilerinin mirasçısı ve dini lider kabul eden Hristiyan
Kazasker : Osmanlı dönemindeki mahkemelerin en yetkilisi
Kazulet : Kocaman, büyük
Kensington Garden : Londra'da bulunan kraliyet sarayına ait toplam 270 hektar büyüklüğündeki özel bahçelerin adı
Killiney : İrlanda'nın başkenti Dublin'in güneydoğusunda bulunan zengin bir sahil banliyösü
Kinayeli : Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz
Kraliçe Victoria Çağı : 1837-1901 arası Büyük Britanya'da Kraliçe Victoria'nın hüküm sürdüğü, sanayi devriminin yükselişi ve imparatorluğun zirvesi olan dönem
Krizantem : Türlü renklerde, kat  kat ve iri çiçekleri olan, sonbahardan kışa kadar açan bir süs bitkisi. Kasımpatı 
Kurum : Karşısındakini etkilemek için sergilenen abartılı davranış. Gösteriş, Çalım
Küpeşte : Gemilerde güvertenin kenarında bulunan korkuluklara verilen ad
Liszt : 1811-1886 arası yaşamış Macaristan doğumlu, müzisyen, besteci, orkestra şefi, senfonik şiirin yaratıcısı ve 19. yy.ın en önemli piyanistlerinden Franz Liszt
Mağribi : ~Batı ülkelerinden gelmiş
Mağrur : Kendini büyük gören, kibirli  2)Gururlu
Mahmuz : Çizme vb. arkasına takılan ve binek hayvanını dürtüp hızlandırmaya yarayan metal parça
Mahya : Dini günlerde cami minareleri arasına ip gerilerek ampul vs. ışık kaynağı ile yazılan yazı
Mam'selle : "Bayan" anlamında Fransızca kelime
Manevra : Askeri birlikleri savaşa hazırlık amacıyla arazide yapılan savaş denemesi. Tatbikat
Marsık gibi : Koyu esmer, kömür gibi, simsiyah
Messiaen : 1908-1992 arası Fransa'da yaşamış, 20 yy.ın en önemli klasik müzik bestecilerinden olan Olivier Messiaen
Mevlevi : 13.yy.da yaşamış Mevlana Celalettin Rumi'nin dini görüş ve düşünceleri üzerine, kendisinin ölümü ardından kurulan tarikat üyesi kimse
Mil : Karada 1609 m., denizde 1852 m.ye tekabül eden yabancı uzunluk ölçü birimi
Mon ami : "Arkadaşım" anlamında Fransızca söz dizisi
Monsieur le directour : "Müdür bey" anlamında Fransızca söz dizisi
M'sieu : "Bayım" anlamında Fransızca kelime
Muslin : Sık dokunmuş, parlak, ince ve yumuşak bir kumaş türü
Mücellithane : Ciltevi
Mümessil : Temsilci
Müşfik : Sevecen
Napolyon Savaşları : Fransız devrimi sonrası Napolyon Bonapart komutasındaki Fransa ile İngiltere ve değişken müttefikleri (Avusturya, Rusya vs.) arasında süren savaşlar.1815 Waterloo muharebesi ve Napolyon'un yenilgisi ile sonuçlanmıştır.
Natır : Kadınlar hamamında hizmet eden ve müşterileri yıkayan kadın
Neden sonra : Aradan bir hayli zaman geçince
Northolt : Londra'ya bağlı olup batı kısmında bulunan bir kasaba
Odalık, -ğı : Savaşta tutsak edilen veya satın alınan kadın hizmetçi
Partal : Çok kullanılmaktan yıpranmış
Pasternak : 1890-1960 arası yaşamış, 1958'de Nobel Edebiyat ödülü kazanmış, "Doktor Jivago" romanı ile bilinen, Rus şair, yazar ve çevirmen Boris Pasternak
Patiska : Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez
Pespaye : Bilerek kötü ve ahlaksızca davranışta bulunma durumu. Alçaklık
Pırtıl : Eskimiş, parçalanmış, yıpranmış
Pike : Uçağın yüksekten hedefin üzerine dik olarak saldırması
Piyade : Yaya olarak savaşan askerin oluşturduğu sınıf
Prusya : Avrupa'nın kuzeyindeki Baltık Denizi'nin güney kıyılarında bulunan bölgede 1871-1918 arası hüküm sürmüş Alman imparatorluğu
Rapsodi : Genellikle halk türkülerinden ve milli ezgilerden oluşturulmuş müzik eseri
Raynes Park : Londra'nın güneybatısında bulunan bir semt. Waterloo semti ile arası ~15 km.dir.
Resital : Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser
Reşat : 1844-1918 arası yaşamış ve 5.Mehmed olarak da bilinen, Osmanlı İmparatorluğunun 35.padişahı Sultan Mehmed Reşat
Reveille : Daha çok yabancı ordularda kullanılan, askeri personeli uyandırmak için bestelenmiş ve Fransızca "uyanmak" anlamında melodinin adı.Dinlemek için tıklayın
Rıhtım : Bir akarsu veya deniz kıyısı doldurularak yapılmış gemi yanaşma yeri
Rokoko : 18.yy.ın başında Fransa'da geçerli olup ince, zarif ve kıvrımlı hatları ile ayrılan gösterişli bir süsleme tarzı 
Sahanlık : Yapılarda merdiven başı veya kapı önünde bulunan genişçe yer
Salık vermek : Tavsiye etmek
Salon erkeği : Davet vb. ortamlarda nasıl davranılacağını, görgü kurallarını iyi bilen adam
Sanat direktörü : Tiyatro ve sinemada oyuncuların rollerini dağıtıp metin, dekor, müzik arasında birlik sağlamaya çalışan kimse. Yönetmen
Scarlatti : 1685-1757 arası yaşamış, modern piyano tekniğinin yaratıcılarından İtalyan besteci ve müzisyen G.Domenico Scarlatti
Sefaret : Elçilik
Seğirtmek : ~Bir yere doğru hızlıca gitmek
Ser : Bitkilerin hava şartlarına karşı korunduğu, cam veya naylonla kaplı yer. Sera   2) Baş
Setre : Düz yakalı, önü ilikli bir tür ceket
Siyatik : Belden çıkıp ayak topuğuna kadar inen siyatik isimli sinirde görülen ağrılı bir hastalık
Somerset House : Londra'nın içinden geçen Thames nehri kıyısında bulunan, 18.yy.dan kalma ve devlet dairelerinin bulunduğu bir bina
Sökün etmek : Birçok kişinin birbiri ardına gelmesi, görünmesi
Süvari : Atlı asker
Şilin : Birleşik Krallık ve İrlanda'da 1971 öncesi kullanılan ve 1 Pound'un yirmide biri değerinde para 
Tabiiyet : Bir devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olma durumu
Tarh : Bahçelerde çiçek dikmeye ayrılmış yer
Taşlık : Evin taşla döşenmiş avlusu
Tevkif : Bir suç sebebiyle birini tutuklama
The Observer : Birleşik Krallık'ta Pazar günleri yayımlanan ve The Guardian gazetesine bağlı bir gazete
The Spectator : Siyaset, kültür ve güncel olaylar üzerine yayınlanan haftalık bir İngiliz dergisi
Tırısa kalkmak : Binek hayvanının kısa adımlarla ve hızlı şekilde yürümeye başlaması
Torquay : İngiltere'nin güneybatısında bulunan bir sahil şehri
Tulumba : Eskiden yangın söndürmede kullanılan ve suyu bulunduğu yerden daha yüksek bir noktaya basmaya yarayan seyyar araç
Turunç : Akdeniz ülkelerinde yetişen ve kışın yaprak dökmeyen bir ağaç ve portakala benzeyen, suyu acımtırak meyvesinin adı
Urga Nehri : Rusya'nın 5.büyük şehri Nijniy Novgorod (eski adı Gorki) ile Tataristan'ın başkenti Kazan arasında ~400 km. devam eden Volga (İdil) Nehri'nin kastedildiği kanaatindeyim
Vatman : Tramvay sürücüsü
Vous etes ravissante : "Çok güzelsin, sevimlisin" anlamında Fransızca söz dizisi
Waterloo : Londra'nın içinden geçen Thames Nehri kıyısında bulunan ve bir çok kültürel mekanın yer aldığı bir semt.Raynes Park semti ile arası ~15 km. dir.
Yağız : Güçlü ve yürekli genç erkek
Yağlı : Mec. ~Bol ve kolay kazanılmış
Yaşmak : Sadece gözleri açık bırakacak şekilde başla birlikte yüzü ve ağzı kapatan kadın örtüsü
Yüksek perdeden konuşma : Meydan okurcasına sert konuşmak
Yüksünmek : Üşenmek  2)Kendine yük saymak (s.193'de "gücenmek" anlamında hatalı kullanılmış)
Zıpçıktı : Fırsatçılıkla, hakkı olmadan iyi duruma gelmiş kimse

Kitap Sözlüğü > Ağaçların Gizli Yaşamı

 

Peter Wohlleben

Ağaçların Gizli Yaşamı

★★★★☆
Yazar     : Peter Wohlleben
Yayınevi : Kitap Kurdu
Türkçesi : Ali Sinan Çulhaoğlu
Alg : Su yosunu
Andaç, -cı : Bir olayı hatırlatan nesne
Antiviral : Virüsün çoğalmasını engelleyen
Antosiyanin : Bitkilere kırmızı, mor, siyah ve mavi rengini veren doğal boyar madde
Arktik : Kuzey kutbuyla ilgili ya da yakınında olan
Atfetmek : Bir durumu veya eylemi başka bir kimseye yüklemek, mal etmek
Atlantik : Avrupa ve Amerika kıtaları arasında yer alan Atlas Okyanusu
Ayaktakımı : ~Değersiz diğer türler
Azamet : Büyüklük
Balsıra : Bitki yapraklarının üzerinde oluşan bir tür küf
Bavyera : Almanya'nın güneydoğusunda bulunan ve ülkenin yüzölçümü bakımından en büyük eyaleti.Başkenti Münih'tir.
Biyosfer : Dünyanın, hava, toprak veya su içerip yaşam barındıran kısmına verilen isim
Boran : Rüzgar, şimşek, gök gürültüsü ve sağanak yağışın olduğu hava olayı
Bristol : İngiltere'nin güneybatısında bir şehir
Ç.n. : Çevirmenin notu anlamında kısaltma
Çeper : Çalı çırpı
Çotuk : Kesilen ağacın kökleri ve topraktan yukarıda kalan bölümü
Dalarna : İsveç'in orta kısmında bulunan bir yerleşim bölgesi
Der Spiegel : 1947 yılında kurulmuş, Almanya'da yayınlanan, basım adedi 1 milyonun üzerinde olan haftalık siyasi bir dergi.
Diyapazon : Titreştirilince ana notalardan birini veren, dar ve uzun U şeklinde çelik araç. Tıpta işitme testlerinde, müzikte ise enstrüman akordunda kullanılır.
Egzotik : Uzak, yabancı ülkelerle ilgili. Yabancıl
Ekol : Bir bilim veya sanat dalının içinde, belli özellikleri ile kendisine benzer olanlardan ayrılan yöntem, tarz
Elbe : Çek Cumhuriyeti'nin kuzeyinden başlayıp Almanya üzerinden Kuzey Denizi'ne dökülen ~ 1100 km. uzunluğunda bir nehir
Enstantane : ~Bir hareketin net çekilmiş anlık fotoğrafı
Enstitü : Bir üniversiteye bağlı ya da bağımsız olarak araştırma yapan ve bazı durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu
Envanter : Mal veya değerlere ait detaylı kayıt
Eskiz : ~Ön çalışma, taslak
Fasad : Bina cephesi
Fauna : Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tümü
Federal : Dayanışma amacıyla birleşmiş durumda olan
Fenol : Bitkilerde doğal olarak bulunan, yüksek asitlik seviyesine sahip ve antioksidan özellikli kimyasal bileşiklerin adı
Fenomen : Duyularla algılanabilen her şey. Olay
Feromon : Hormon taşıyan anlamına gelen ve aynı türün üyeleri arasındaki sosyal ilişkileri düzenleyen kimyasal maddelerin adı
Fışkın : Bir ağacın dibinden çıkan ince dal
Fiber : ~Bitki lifi
Fidan biti : Yaprak biti
Habitat : Doğal yaşam alanı
Havlu atmak : Başarısızlığı kabul edip mücadeleyi bırakmak
Havza : Bölge
Humus : Bitkilerin çürümesi ile oluşan koyu renkte toprak
Hümmel : Almanya'nın Bonn kentinin güneybatısında yer alan ve eski bir kayın ormanına sahip bir yerleşim yeri
İçerlemek : İçin için öfkelenmek
Kadim : Başlangıcı çok eskiye dayanan. Ezeli
Kanopi : Güneş veya yağmurdan korunmak için yapılmış düz veya eğimli çatı niteliğinde örtü
Karbon Çağı : Günümüzden 360 ila 290 milyon yıl öncesine denk gelen ve günümüz kömür yataklarının oluştuğu jeolojik zaman dilimi
Karoten : Fotosentez için önemli olan ve bitkilere turuncumsu rengi veren boya maddesi
Karotenoid : Bitkilere kırmızı, sarı, yeşil rengini veren doğal boyar madde
Katedral : Başkilise niteliğinde ve piskoposluk makamı olan büyük kilise
Kiel : Almanya'nın kuzeyinde yer alan bir liman şehri
Kohezyon : Moleküller arası çekim kuvveti
Kurdeşen : Deride çeşitli sebeplerle oluşan kaşıntılı döküntü
Lapland : Finlandiya'nın kuzeyinde bir bölge
Leningrad : Rusya'nın başkenti Moskova'nın 715 km. kuzeybatısında bulunan ve ülkenin 2. büyük şehri olan Sankt Petersburg'un eski adı
Liken : Mantar ve su yosununun ortak yaşamı ile oluşan bitkilerin genel adı
Lilliput'daki Gulliver : Lilliput, yazar Sam Gayton tarafından yazılan çocuk kitabının ve kitaptaki cüceler ülkesinin ismi.Gulliver ise kitapta yer alan cüce kız Lilly'i kaçıran devin ismidir.
Literatür : Herhangi bir bilim dalında yazılmış yazı ve eserlerin tümü
Lüneburg : Almanya'nın kuzeyindeki Hamburg şehrinin 50 km. güneydoğusunda yer alan bir şehir
Manipüle etmek : Etkileyip kendi amacı doğrultusunda yönlendirmek
Mimlemek : Kötü ya da olumsuz olarak nitelendirmek
Misel : ~Mantarların yeraltında dallanan ipliksi uzantılarına verilen ad
Mono kültür : ~Tek tip
Mukavemet : Dayanma, karşı koyma
Mum direk : Dimdik
Mutasyon : Gen hasarına bağlı olarak ortaya çıkan ve sonraki kuşaklara aktarılabilen kalıcı hücresel değişiklik
Muzaffer : Üstünlük elde etmiş
Mütecaviz : Saldırgan
Nodül : Ufak boğum
Nüfuz : Güçlü olma durumu. Erk
Ornitolog : Kuş bilimci
Osmoz : Birbirinden ayrı iki sıvının karşılıklı geçerek birbirine karışması
Otantik : Eskiden beri mevcut olan özelliklerini taşıyan. Orijinal
Özütlemek : Çok bileşenden oluşan bir karışım içerisinden bir maddenin ayrıştırılması
Pasaj : ~bölüm, parça
Pasifik : Amerika ve Asya kıtaları arasında yer alan Büyük Okyanus
Paye : Derece, aşama
Pedagojik : Eğitim bilimi ile ilgili
Plankton : Sularda bulunan ve mikroskopla görülebilecek küçüklükteki canlılar topluluğu
Plantasyon : Sanayide kullanılan bir bitkinin yetiştirildiği geniş alan
Polen : Çiçekli bitkilerde bulunan üreme amaçlı ve toz halindeki erkek hücresi
Polimer : Birbirine eş veya benzer yapıtaşlarından oluşan bileşiklerden meydana gelmiş madde veya malzeme
Pupa : Bazı böceklerin larva evresinin sonunda girdikleri, vücut şekil ve çıkıntılarının son halini aldığı, hareketsiz ve besin alınmayan dönem
Rayiha : Koku, güzel koku
Redaksiyon : Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getirme
Rwth : Almanya'nın batı ucundaki Aachen şehrinde bulunan, ülkenin en büyük teknik üniversitesi
Saban : Toprağı ekilebilir hale getirmek için alt üst edip havalandırmaya yarayan ve çift hayvanı ile çekilen tarım aracı.Büyük ve traktörle çekilen türüne pulluk denir.
Savan : Otsu bitkilerle kaplı çayırlara verilen ad
Schnitzel : İnce kesilmiş kemiksiz et parçasının yumurta sarısı ve galeta ununa (ya da ekmek kırığı) bulanarak yağda kızartılması ile yapılan yemek
Sehven : ~Kasıtsız olarak, istemeden
Seks : Erkekle dişiyi ayırt ettiren ve üremede ayrı bir rol veren yaratılış. Cinsiyet
Selüloz : Bitkilerde hücre yapısının büyük bölümünü oluşturan, kağıt, yapay ipek yapımında kullanılan bir karbonhidrat
Semender : Kertenkeleye benzeyen ancak derisi pulsuz ve nemli bir hayvan türü
Simbiyotik : Birbirine muhtaç ve karşılıklı faydalanımcı yaşam
Spekülasyon : Sadece bilgi edinme ve açıklama amacı güden teorik araştırma
Stabilize etme : Kararlı duruma getirme, sağlamlaştırma
Statüko : Süregelen, aynı biçimde devam eden durum
Sündürmek : Uzatmak
Şüreka : ~Benzer gereksinimi olanlar. Kitapta, gençliğinde gölgeyi tercih eden Akçaağaç, Gürgen ve Ak Göknar kastedilmiştir.
Tanen : Birçok bitkisel maddede bulunan, tadı buruk bir madde
Tasnif : Sınıflandırma
Tayga : Kuzey yarım küredeki soğuk ve ormanlık batak bölgelere verilen ad
Teşne : Mec. Çok İstekli
Tropik : Ekvatora paralel olacak şekilde kuzeyde Yengeç Dönencesi, güneyde ise Oğlak Dönencesi arasında kalan ılıman bölge
Tundra : Kutuplara yakın bölgelerin bitki örtüsü
Turba : Bitki artıklarının zamanla kömürleşmeye başlaması ile oluşan yakıt
Ulak : Haberci
Veliaht : ~Aday
Yediuyur : Sincaba benzeyen, gri rengi, iri gözleri ve yerde sürüdüğü kuyruğu ile sincaptan ayırt edilen memeli bir hayvan
Yonga : Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça