Dublörün Dilemması
★☆☆☆☆
Yazar : Murat MenteşYayınevi : Alfa Yayınları
Abullabut | : | Kötü giyinen, giyimine özen göstermeyen kimse |
Abuzambak | : | Garip sözler söyleyip tuhaf hareketler yapan kimse |
Aforizma | : | Özlü söz |
Ahval | : | Durumlar, olaylar |
Albino | : | Ten ve tüyleri renksiz, sıradışı kişi |
Allame | : | Derin ve çok bilgisi olan |
Anonim | : | ~Bilinmeyen |
Aparmak | : | Çalmak, gizlice almak |
Apiko | : | Derli toplu, süslü, şık |
Asparagas | : | Uydurma, gerçek olmayan |
Azamet | : | Büyüklük, gurur |
Balistik | : | Ateşli silahlarda merminin hedefe varıncaya kadar hareketini inceleyen bilim |
Bangoboz | : | Argoda aptal, enayi anlamında söz |
Belagat | : | Gizli, derin anlam |
Beşeri | : | İnsanlık ile ilgili |
Bigane | : | İlgisiz |
Burjuva | : | İşçileri sömürerek çalıştıran zengin kimse |
Cepken | : | Kısa, yakasız, kolları yırtmaçlı ve uzun üst giysisi |
Cinai | : | Cinayet ile ilgili |
Civan | : | Yakışıklı genç erkek veya kadın |
Civelek | : | Canlı, neşeli, sokulgan |
Cürüm | : | Suç |
Dalyan Gibi | : | Boylu poslu |
Decibitus Ülseri | : | Yatakta uzun süre ve aynı pozisyonda kalma sonucu belli bölgelerde oluşan yara |
Degmanlamak | : | ~Dalga geçmek, palavra atmak |
Desise | : | Hile, entrika, düzen |
Deveran | : | Dolaşım, dönme |
Diğerkam | : | Kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmayan çalışan kimse |
Distribütör | : | Dağıtıcı |
Doktrin | : | Belli bir anlayışa, düşünceye dayalı ilkeler dizisi.Öğreti |
Dubaracı | : | Oyunla, düzenle iş gören kimse |
Ehven | : | Yeğ, zararsız |
Ekinoks | : | Mec.Zıt kavramların eşit olma durumu |
Elzem | : | Çok gerekli, vazgeçilmez |
Emperyalist | : | ~Yayılmacı |
Engisizyon | : | Ortaçağda katoliklerde katı din kurallarına karşı gelenler için kurulmuş kilise mahkemesi |
Eni Konu | : | İyiden iyiye, iyice |
Envanter | : | ~Ayrıntılı kayıt |
Epidemi | : | Salgın hastalık |
Epistomoloji | : | Bilginin temelini, bilim alanındaki yöntemlerini sınır ve güvenirlik bakımından inceleyip araştıran felsefe |
Eril Uydusu | : | Davranışlarını erkeğin isteğine uyduran kadın |
Eskatoloji | : | İnsanın ve dünyanın sonunu, öbür dünyayı anlatmaya çalışan ilahiyat kolu |
Eskiz | : | Taslak |
Fetişist | : | Doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan nesnelere tapınan kimse |
Frapan | : | Göz alıcı, alımlı |
Fuaye | : | Bir gösteri veya toplantı binasında seans aralarında kullanılan dinlenme yeri |
Fütursuz | : | Çekinmez, umursamaz |
Garsoniyer | : | Bazı erkeklerin evlilik dışı ilişkiler için özel olarak kullandıkları ev |
Gayda | : | Zurna ve tulumdan oluşan bir çalgı |
Geriatri | : | Yaşlanma ile ilgili sağlık konuları üzerinde duran tıp dalı |
Gnom | : | Efsaneye göre yer altında yaşamış, ömrünü gereksiz icatlarla iştigal ederek geçirmiş, cüce bir topluluk |
Güruh | : | Değersiz ve küçümsenen topluluk |
Haddizatında | : | Aslında |
Hatip | : | Topluluk karşısında konuşma yapan kimse |
Hazirun | : | Herhangi bir toplantıya katılanlar |
Herifçioğlu | : | Kızılan veya beklenmedik bir işi yapan erkek |
Hötöröf | : | Eşcinsel erkek |
Huşu | : | Alçak gönüllülük |
İfrit | : | Masal veya efsanelerdeki kötü/korkunç cin |
İğfal | : | Aldatma, kandırma |
İnayet | : | İyilik, lütuf, yardım |
İroni | : | Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü |
İstihkam Kıtası | : | Yapı işleri ile uğraşan teknik askeri birlik |
İştiyak | : | Özlem, arzu |
İzhar etmek | : | Belirtmek, göstermek |
Jest | : | Bir şeyi açıklamak için el, kol veya baş ile yapılan içgüdüsel hareket |
Kabil | : | Mümkün |
Kasır, -srı | : | Bahçe içine yapılmış süslü ev. Köşk |
Kaşalot | : | Aptal, sersem |
Kesif | : | Yoğun |
Kilt | : | İskoç erkeklerin giydiği geleneksel etek |
Kleptoman | : | Dayanılmaz bir dürtüyle hırsızlık yapma ihtiyacı duyan kimse |
Kumkuma | : | Kötü, olumsuz bir özelliği kendisinde fazlasıyla toplayan kimse |
Kuzguni | : | Çok koyu |
Kuzin | : | Teyze, dayı, hala veya amcanın kız çocuğu |
Lalettayin | : | Gelişigüzel, özensiz, rastgele |
Lenduha | : | Çok iri ve kaba |
Literatür | : | Bir bilim dalında yazılmış yazı ve eserlerin tümü |
Lustral | : | Bir antidepresan ilaç |
Majör | : | Büyük, önemli |
Maktul | : | Öldürülmüş |
Mamafih | : | Bununla birlikte, durum böyle iken |
Marj | : | Zarar tehlikesine karşı ayrılan pay |
Masonik | : | ~Kardeşçe |
Matbuat | : | Gazete, dergi gibi yayınlar, basın |
Meczup | : | Aklını yitirmiş, deli |
Meftun | : | Tutkun, gönül vermiş |
Mersiye | : | Ölen kişi ve arkasında bıraktığı acılarla ilgili söz, ezgi, yazı.Ağıt |
Mesabesinde | : | Değerinde, hükmünde |
Meşin | : | Kullanıma hazır hale getirilmiş koyun derisi |
Meşum | : | Uğursuz,kötü |
Mevlevi | : | Mevlana Celalettin Rumi görüşlerine dayanan tarikata bağlı kimse |
Meyyal | : | Eğilimli |
Mikado | : | Japon imparatorlarına verilen ad |
Miralay | : | Albay |
Muayyen | : | Belli, belirli |
Muğlak | : | Anlaşılması güç, karmaşık |
Mukabele | : | Karşılık verme |
Mutant | : | Yüksek oranda değişime uğramış yeni nesil |
Muvaffakiyet | : | Başarı |
Mülahaza | : | Düşünce |
Müptezel | : | Değersiz |
Mürebbiye | : | Kendisine bir çocuğun eğitim ve bakımı verilmiş kadın |
Müstesna | : | Benzeri az bulunan, sıradışı |
Müşahhas | : | Somut |
Müteesir | : | Üzülmüş |
Müteveffa | : | Ölmüş kişi |
Mütevekkil | : | Her işi tanrıya veya oluruna bırakmış kimse |
Naçiz | : | Değersiz, önemsiz |
Namzet | : | Aday |
Narsist | : | Kendi benliğine bağlanan, hayran olan kimse |
Natürmort | : | Konusu cansız nesneler veya varlıklar olan resim |
Nazenin | : | Cilveli, nazlı, narin |
Nedamet | : | Pişmanlık |
Neden sonra | : | Aradan bir hayli zaman geçince |
Nesnel | : | Bireyin kişisel görüşünden bağımsız. Objektif. Tarafsız |
Neşet etmek | : | Doğmak |
Nobran | : | Davranışları kaba, sert ya da gönül kırıcı olan |
Okültist | : | ~Gizli |
Ontoloji | : | Var olanların özüne dair bilim. Varlık bilimi |
Osuruğu cinli | : | Olmayacak şeylere ya da çabuk öfkelenen kimse |
Otarmak | : | Otlatmak |
Paleontolog | : | Fosillere dayanarak yeryüzünün ve yaşamış canlıların geçmişini inceleyen bilim insanı |
Palyatif | : | Bir süre için ve geçici olan |
Parametre | : | Bütünü oluşturan değişkenlerden her biri |
Patojen | : | Hastalık oluşturan |
Piştov | : | Bir tür tabanca |
Postkolonyal | : | ~Sömürgecilikle ilgili |
Postmodern | : | Moderni eleştiren, alternatif üreten, ötesine geçen kişi, düşünce, ürün vs. |
Potkal | : | Kaza veya bir olayı karadakilere bildirmek amacıyla gemiden denize bırakılan ve içinde mektup olan şişe |
Prompter | : | Konuşmacının sözlerini izleyiciye fark ettirmeden ezbere ifade ettiği izlenimi veren metnin yazılı olduğu monitör |
Rahvan | : | Binek hayvanlarının ayaklarını paralel hareket ettirdiği bir koşu biçimi |
Resital | : | Tek sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser |
Reverans | : | Selam veya teşekkür amacıyla eğilerek ya da dizleri kırarak yapılan hareket |
Ropdöşambır | : | Erkeklerin sabah kalktıklarında giymesi için yapılmış uzun üstlük |
Röprodüksiyon | : | Bir sanat eserinin kopyası veya taklidi |
Sabi | : | Küçük çocuk |
Safderun | : | Kolayca aldatılan |
Sahaf | : | Eski kitap alınıp satılan dükkan |
Simultane | : | Eş zamanlı |
Sofistike | : | Asılsız, yanıltıcı |
Sökün etmek | : | Birbiri ardına gelmek ya da görünmek |
Stratigrafi | : | Jeolojinin katmanları inceleyen kolu |
Sufi | : | İslami hayat tarzını benimseyerek kendini tanrıya adamış kimse |
Şakrak | : | Şen, neşeli ve hayat dolu |
Şavalak | : | Aptal, sersem |
Şayia | : | Yayılmış haber, yaygın söylenti |
Şerait | : | Şartlar |
Şizofreni | : | Gerçeklerle ilişkinin büyük ölçüde azalması sonucu düşünce/davranışların bozulması gibi belirtileri olan ruh hastalığı |
Taallukat | : | Akraba ve yakınlar |
Tahayyül | : | Hayalde canlandırma |
Tasavvuf | : | Tanrının niteliğini ve evrenin oluşumunu açıklayan dini akım |
Tayyör | : | Ceket ve etekten oluşan kadın giysisi |
Teati | : | Karşılıklı alıp verme |
Tebdil | : | Değiştirme |
Teessüf | : | Acınma, yazıklanma |
Tefekkür | : | Düşünce, düşünüş |
Terki | : | Binek hayvanların oturulan kısmı ile kuyruğu arasında kalan dolgun kısmı, sağrısı |
Tevekkül | : | Kadere boyun eğme |
Tevkifhane | : | Tutukluların kapatıldığı yer |
Tığ-ı Teber Şah-ı Merdan | : | Elinde avucunda ne varsa tükenmiş |
Tıynetsiz | : | Kötü yaradılışlı ya da huylu |
Tirat | : | Bir düşüncenin gelişimini anlatan uzun konuşma |
Ültimatom | : | İsteklerin kayıtsız şartsız ve belli sürede yerine getirilmesi için yapılan bildiri |
Ünlemek | : | Yüksek sesle çağırmak |
Vaki | : | Olan, olmuş |
Vantrilok | : | Başkası söylüyormuş gibi konuşma becerisi olan kimse |
Vardakosta | : | İri yarı ve gösterişli kadın |
Vecit | : | Sevgi ve heyecandan doğan coşkunluk, kendinden geçme |
Vehmetmek | : | Yersiz korkuya, kuşkuya düşmek. Evhamlanmak |
Yatağan | : | Uzun, iki yanı da kesici bir tür savaş bıçağı |
Zembereğinin boşalması | : | Kalbin hızlı hızlı atması |
Zevat | : | Kişiler |
Zürriyet | : | Soy |