ANA (Yatay) MENÜ

Kitap Sözlüğü > Yeşil Kiraz

 

Yeşil Kiraz

★★★★☆
Yazar     : Gülten Dayıoğlu
Yayınevi : Yapı Kredi Yayınları
Ağılı : Zehirli
Anna Karenina : Tolstoy'un kaleme aldığı ve 1870'lerin Rusya'sında, toplumun üst sınıfına mensup kimseler arasında yaşanan birbirinden bağımsız iki aşk macerasını anlatan roman
Ar : Utanma duygusu
Arılık : Masumluk
Armatör : Ticaret gemisi sahibi
Avurt : Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü
Aymak : Mec. Aklı başına gelip gerçeği görmek
Bağnaz : Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen. Fanatik
Bakara gülü : Melezleme yöntemiyle geliştirilmiş koyu bordo renkli bir gül çeşidi. Görseller
Bencileyin : Benim gibi
Berlin antlaşması : 1878'de Osmanlı, Rus, B.Britanya, Alman, Avusturya-Macaristan, İtalya, Fransa arasında imzalanan, Osmanlı'nın  Balkanlar'da önemli toprak kaybedip dağılmasına hız veren antlaşma
Beşamel : Tereyağı, sıvı yağ, tuz ve unun birlikte çırpılıp kavrulmasıyla yapılan sıcak bir sos
Burgaç : ~Mec. Tehlikeli yer veya durum
Buruntu : Nöbetlerle azalıp çoğalan ağrı. Sancı
Bürümcük : Ham ipekten dokunmuş ince kumaş
Canına doymak : ~Bıkıp usanmak
Cebir : Nicelikler için x,y,n gibi harflerin kullanıldığı çözümlemeye dair matematiğin bir kolu
Cılk : Sözünün eri olmayan
Çatkılı : ~Parçaların uç uca eklenmesi ile yapılmış
Çevresini almak : Etrafını sarmak
Çöğür : Maydanozgillerden bir tür dikenli yaban bitkisi
ÇYDD : Çağdaş insan ve topluma ulaşma amacıyla 1989 yılında kurulmuş Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Değgin : İlgili, ait
Değme : Herhangi bir
Deyyus : Ahlaksız, terbiyesiz, namussuz kimse
Dini yılık : ~Dini inancı eğri
Dirlik : Huzur
Dirsinmek : ? s.91 son
Dokumak : Doğurup dokumak ifadesinin "bütün bir aile oluşturmak" anlamında kullanıldığı kanaatindeyim
Eksik etek : Kadınlara alay, aşağılama amacıyla kullanılan bir tabir 
El ulağı : Mec. Birinin etkisinde kalarak onun sözünden çıkmayan kimse. Yamak 
Emprime : Değişik renkte boya kullanılarak kumaş üzerine desen ve zemin basma işlemi
Ermiş ahlat : ~Çok aptal
Fisto : Dantele benzer süsleri olan bir kumaş türü
Gayya kuyusu : Cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyunun adı
Gazel : Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı
Gemi sıkı tutmak : ~Göz açtırmayıp, rahat vermemek, baskı kurmak
Gıllı gışlı : Gizli amaçlı
Gönenmek : Mutlu olmak, sevinmek
Graten : Bir yemeğin üzerine tereyağlı ekmek kırıntısı veya peynir rendeleyip genellikle fırında pişirme tekniği  
Hapaz : Avuç
Hicaz : Suudi Arabistan'ın batısında Kızıldeniz boyunca uzanan, Mekke ve Medine'yi de kapsayan bir bölge
Hoşbeş : Hatır sormak amacıyla söylenen ilk sözler
Iramak : Uzaklaşmak, arası açılmak
İlk ağızda : İlk iş olarak, her şeyden önce
İman suyu : ~Ölünün yıkandığı su
İpi koparmak : Yakınlığı bulunan kişi ile ilişkisini kesmek
İpil ipil : ~Şiddetle ve aralıkla
Kabare : Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
Kadeş antlaşması : MÖ.1274'de Mısır ve Hitit imparatorlukları arasında yapılan savaşın sonucunda imzalanan tarihin ilk yazılı barış antlaşması
Kapılanmak : ~Yerleşmek
Kavuk sallamak : Bir kimseye yaranmak için onun söz veya davranışlarını uygun bulmak, onaylamak
Kayıtsız : İlgisiz
Kaynarca antlaşması : 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı'nı sona erdirip Osmanlı'nın önemli toprak kayıplarına yol açan, adını imzalandığı kasabadan alan antlaşma
Kaynata : Kayınpeder
Kıvanmak : Övünülecek bir olaydan dolayı sevinmek; memnun olmak
Konken : Oyuncunun, elindeki kartların toplam değerini en aza indirmesi veya tamamen eritmesi sonucu kazandığı bir tür iskambil oyunu
Kotarmak : Mec. Bir işi tamamlamak, bitirmek
Krokodil : İşlenmiş timsah derisinden yapılmış olan
Kurumlanmak : Kendini büyük ve önemli göstermek (!)
Kürelemek : Kürekle toplamak
Madame Bovary : Gustave Flaubert'in ilk 1856'da yayınlanan, sıradan bir hayat süren iyi kalpli Dr.Charles Bovary'nin yüksek idealleri ve lüks tutkusu olan karısı Emma Bovary'nin, yaşamın tekdüzeliğinden sıyrılmak için girdiği durumları ve yaşadığı ilişkileri konu alan romanı
Mim : Biten bir yazının altına konulan işaret
Miyane (meyane) : Yemeklerin lezzetini artırmak için un ve yağ ile yapılan bir tür sos
Mum olmak : Razı olmak
Neden sonra : Aradan bir hayli zaman geçince
Onulma : Hastalıktan, dertten kurtulma
Orlon : Doğal olmayan, yapay dokuma ipliği
Ökseye tutmak : ~Tuzağa düşürmek
Öykünmek : Birine veya bir şeye benzemeye çalışmak
Paralanmak : ~Çaba ve özen göstermek
Paso : Bir kimsenin, herhangi bir ücretin bütününden veya bir bölümünden muaf tutulduğunu gösteren belge
Pazen : Dokuması kalın, sık ve yumuşak bir tür pamuklu bez
Ponçiyak : ABD'de 1926'dan 2010'a kadar üretim yapmış bir otomobil firması. Pontiac
Rosto : Haşlanarak ya da kızartılarak pişirilip dilimlenmiş et
Rölans : Konken, poker vb. oyunlarda ortaya sürülmüş olan parayı artırmak için söylenen söz
Safsata : Boş, temelsiz, asılsız söz
Salık vermek : Tavsiye etmek
Sandre saç : Sarı ve açık kahverengi tonların harmanı olan saç
Sayrı : Hasta
Siftinmek : Oyalanmak, vakit geçirmek
Som : İçi dolu olan ve dışı kaplama olmayan; masif
Susta durmak : Mec. Korkulan bir kimsenin karşısında saygılı ve çekingen davranmak
Sür : Konkende rölans karşısında başka bir oyuncunun meblağı daha da artırmak için kullandığı meydan okuma sözü
Sürüşmek : ~Karşılıklı uğraşmak, itişmek
Şaşalamak : Şaşkınca davranmak, şaşırmak
Şimşir : Her mevsimde yeşil kalan, taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen veya bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, odunu çok sert bir ağaççık. Görseller
Taşra : Bir ülkenin başkenti veya en önemli şehirleri dışındaki yerleri
Tavsamak : Hızını kaybetmek
Tekir : Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan kedi
Teres : Pezevenk
Tıkım : Ağzın alabileceği büyüklükte lokma
Tıknefes : Kesik kesik nefes alan (!)
Tinsel : Düşünce ve duygu ile ilgili. Ruhsal, psikolojik
Tümce : Cümle
Uluboy : ? s.127 son
Umarsız : Çaresiz
Uvertür : Pokerde oyuna başlayabilmek için gerekli el
Ünlümek : Yüksek sesle bildirmek
Ütülmek : Yenilmek, kaybetmek
Varsıl : Zengin
Velveleye vermek : Gereksiz telaşa ve heyecana düşürmek
Yarenlik : Yakın arkadaşlık; muhabbet
Yeğnilmek : Hafiflemek
Yerinme : Üzülme
Yetilmedik : ~Olgunlaşmamış
Yükü tutmak : Bol para kazanmak
Zibidi : Yersiz ve zamansız davranışları olan kimse